Ana Sayfa Gündem, Kadın, Kültür, Son Dakika, Tarsus, Yaşam 25 Kasım 2022 225 Görüntüleme

CHP TARSUS KADIN KOLLARINDAN ‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ’ BASIN AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarsus İlçe Kadın Kolları Başkanı Sn. Belda BOROĞLU, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla, CHP Tarsus İlçe Başkanlığı binasında basın açıklaması düzenledi.
Bugün; 81 il ve 973 ilçede CHP Kadın Örgütleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslar arası Dayanışma Günü kapsamında eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenlediler.
Bu eş zamanlı basın açıklamasına, İlçemizin CHP Kadın Kolları Örgütü de katılarak, CHP Tarsus İlçe Başkanlığı binasında saat 11.00 ‘de basın açıklaması düzenledi.
Sayın BOROĞLU; Ülkemizde gittikçe artan Kadına şiddet olayları ve Kadın cinayetlerine değinip, bu konuyla ilgili duyarsız kalan iktidarı eleştirdi. ‘’ Kadın cinayetleri politiktir’’ diyerek, iktidarın kadını yok sayan politikalarına karşı, CHP olarak kadınları güçlendiren eşitlikçi politikaları hayata geçireceklerini dile getirdi.
2 yıl önce İstanbul Sözleşmesinin bir maddesini hayata geçirerek CHP Genel Merkezinde ‘’Alo Şiddet Hattı’’ kurduklarını ve 444 82 85 numarası ile başvuran şiddet mağduru kadın ve çocuklara 7/24 ücretsiz destek verdiklerini ve vermeye de devam ettiklerini anlattı.
81 İlde 129 gönüllü avukat ekibi kurarak 1135 kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı duruşmasını takip ettiklerini dile getirdi.
CHP Tarsus İlçe Kadın Kolları Başkanı Sn. Belda BOROĞLU ‘nun basın açıklaması metni aşağıdadır ;

 CHP KADIN KOLLARI İL VE İLÇE BAŞKANLARININ
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI
MÜCADELE GÜNÜ’NE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI

25.11.2022

Değerli Basın Mensupları,

Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.
Dünya çapında şiddete karşı dayanışmayı yükseltme, mücadeleyi büyütme ve
şiddet nedeniyle yaşamını kaybeden kadınları saygıyla anma günü. Bu nedenle
örgütümüzle birlikte, 81 ilde, 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz.

Tarih sayfalarında bugünü özel kılan ve sorumluluk yükleyen onurlu bir
mücadele hikayesi var. Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten diktatör, halka baskıyı,
zulmü ve ölümü reva görüyordu. Ülkede insan hakları ve demokrasi askıya
alınmıştı. Tarihe adını “kelebekler” olarak yazdıracak üç kız kardeş, yaşananlara
“Dur!” demek için mücadele meşalesini yaktı.

İşkencelerin ayyuka çıktığı bir süreçte, örgütlenmenin tek çözüm olduğunun
bilinciyle hareket ettiler. Direnişin simgesi olan “Mirabal Kardeşler” defalarca
tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu. Diktatör tarafından açıkça hedef
gösterilmelerinden 23 gün sonra, takvimler 25 Kasım 1960’1 gösterdiğinde; üç
kız kardeşin arabası yolda durduruldu. Önce tecavüze uğradılar, sonra da
öldürülüp uçurumdan aşağı atıldılar.

Diktatör, “kelebekler”den kurtulduğunu sandı. Oysaki onların uçurumun
kenarında çırptığı kanatlar, büyük bir rüzgâra dönüştü ve diktatörlüğü yıktı.

1999 yılında Birleşmiş Milletler bugünü Kadına Yönelik Şiddete Karşı
Uluslararası Mücadele Günü ilan etti.

Değerli Basın Mensupları,

Biz kadınlar dünyada ve Türkiye’de şiddet sarmalına karşı sesimizi
yükseltiyoruz. “Kelebekler”in onurlu direnişine sahip çıkmaya ve mücadeleyi
büyütmeye devam ediyoruz.

Ülkemizde yaşayan kadınlar, en temel hak olan yaşam hakkı için direniyor.
AKP’nın iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kadın cinayetleri sistematik
olarak arttı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre,
2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, 2021 yılında 217’si şüpheli olmak
üzere 497 kadın hayattan koparıldı. 1 Ocak 2022 ile 1 Kasım 2022 arasında ise
202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadın öldürüldü.

Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır!
Malatya’da 14 yaşındaki Elif Gültekin’in intihar ettiği öne sürüldü. Savcılık
soruşturmayı yeniden başlattığında, Elif’in töre cinayetine kurban gittiği üç yıl
sonra anlaşıldı.

Eskişehir’de evinin bodrumunda ölü olarak bulunan 41 yaşındaki iki çocuk
annesi Beyhan Biçer’in intihar etmediği, evli olduğu Ercan Biçer tarafından
öldürüldüğü ise iki yıl sonra ortaya çıktı.

Değerli Basın Mensupları,

Bizler “Kadın cinayetlerini durdurun!” diye haykırırken, eski Aile, Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Her kadın cinayeti bizim
kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm

de kadın cinayeti değildir” demekle yetindi. Çocuğa yönelik tecavüzde
[14:02, 25.11.2022] Erdal Hoca: “çocuğun rızasından bahseden Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı oldu. İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, öldürülen kadınlardan sadece “sayı” olarak bahsetmeye
devam etti. Yetti mi? Hayır! Şimdiki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya
Yanık, “2021’in ilk 10 ayında 242 ve 2022’nin ilk 10 ayında 225 vaka var.
2022’de yüzde 7 bir azalış görülüyor” dedi. Yanık’ın açıklamasında bir de itiraf
vardı: “Kadın cinayetlerinin yüzde 8’i koruma kararı altında yaşanıyor!”

Kadınları koruyamayan, şiddeti tolere edilebilir bulan, öldürülen kadınları
sadece sayı olarak nitelendiren zihniyete bir kez daha sesleniyoruz: “HER
KADIN BİR HAYATTIR!”

Edanur Demir, öldürüldüğünde 17 yaşındaydı. Antalya’da bir kafede
çalışıyordu. Semih Melih D. tarafından öldürüldü. Sanık ifadesinde “Tabanca ile
şaka yapmak istedim” dedi. Nasıl bir şakaysa, namluyu Edanur’un başına
doğrultmuştu!

Sıla Şentürk, öldürüldüğünde 16 yaşındaydı. Ailesinin defalarca karakola
giderek şikayetçi olduğu, 10 ayrı suçtan sabıkası olan Hüseyin Can Gökçek
tarafından öldürüldü.

Hasret Dalkoparan, öldürüldüğünde 20 yaşındaydı, 1,5 yaşında çocuğu vardı
ve 5 aylık hamileydi. Katili, dini nikahla birlikte olduğu Ozan Dum idi.

İsimlerini tek tek saymanın günler süreceği binlerce kadın katledildi! Bu
kadınlar sayı değildi, hayatın ta kendisiydi. Anne, evlat, abla, kız kardeş,
arkadaş, öğretmen, doktor, mühendis, hemşire, karşı komşu… Yaşamdan
koparılan kadınların arkasında gözü yaşlı anneler, babalar, çocuklar kaldı.
Kimimiz öğretmenini, kimimiz doktorunu, kimimiz sırdaşını, kimimiz
akrabasını sonsuzluğa uğurladı…
O nedenle bugün 81 il, 973 ilçede kadın erkek tek ses olduk, haykırıyoruz:
KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR!
Değerli Basın Mensupları,

İktidarın kadını yok sayan politikalarına karşı, biz Cumhuriyet Halk Partisi
olarak kadınları güçlendiren eşitlikçi politikaları hayata geçireceğiz. Bu
mücadeleyi kadın erkek bir arada vereceğiz.

Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmedik,
vazgeçmeyeceğiz. İktidara geldiğimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun söz verdiği gibi 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden
yürürlüğe koyacağız.

İki yıl önce İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçirdik. Genel
Merkezimizde bir “Alo Şiddet” hattı kurduk. “YaşamHak” projemiz aracılığıyla
444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağduru kadın ve çocuklara,
7/24 ücretsiz destek hizmeti verdik, vermeye de devam ediyoruz.

YaşamHak projemiz kapsamında bugüne kadar binlerce kadının hayatına bire
bir dokunduk. SI ilde 129 gönüllü avukat ekibi kurduk. Bu sürede 1135 kadına
yönelik şiddet ve çocuk istismarı duruşmasını takip ettik. Sivil toplum örgütleri,
meslek odaları, barolar ve yerel yönetimlerle 125 protokol imzaladık.

Değerli Basın Mensupları,

İktidara geldiğimizde, yol haritamız hazır. Kadını güçlendirecek eşitlikçi
politikaları derhal uygulamaya koyacağız.

Bizlere ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten
kalan büyük bir mücadele mirası var! Hiçbirimiz eşitlik mücadelemizden asla
vazgeçmeyeceğiz! Bugün sokaklara çıkarken, haklarımızı ve demokrasiyi
savunmak için bir arada olacağız, kadın erkek hep birlikte sesimizi
yükselteceğiz.

GELİYOR GELMEKTE OLAN!

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster