Tarsus Kadın Platformu Yarenlik Alanında :: LAİK ve ÖZGÜR BİR DÜNYA İSTİYORUZ diyerek bir basın açıklaması yaptı.
İŞTE o AÇIKLAMA : MAHSA’NIIN KATİLİ DİNCİ-FAŞİST MOLLA REJİMİDİR! Mahsa’nın ve İran’lı kadınların Direnişi Ve Mücadelesi, Mücadelemizdir!
Ülkemizde her gün üç kadın öldürülmekteyken, yanı başımızda bulunan bir başka ülkeden gözaltına alınmaya direndiği için dinci-faşist İran rejimi tarafından dövülerek katledilen Mahsa Amini’nin ölüm haberi geldi. Ülkeler, isimler, katiller değişse de erkek-devlet şiddetinin kurduğu düzen, her an kadınlara fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddet uyguluyor, çoğu zaman da vahşice katlediyor. Dinci/faşist rejimlerin üzerlerinden silindir gibi geçtiği kadınlar, bir nefeslik özgürlük için yaşamlarından oluyor.
22 yaşındaki Mahsa Amini İran’da başörtüsü takma kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından “nasihat etmek ve eğitmek için” darp edilerek 13 Eylül’de gözaltına alındıktan sonra komaya girdi ve kaldırıldığı hastanede 16 Eylül’de yaşamını yitirdi.
1979’dan bu yana kadınları kuşatan dinci-faşist rejim güçlerine karşı İran’da kadınlar sessiz kalmıyor, uyguladıkları şeriat kurallarıyla kadınlara nefes aldırtmamayı hedef haline getiren rejim, Mahsa’nın katledilmesinden sonra sokaklara dökülen binlerce kadını bastırmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışıyor, gözaltına alıyor, dövüyor, öldürüyor. İran’da kadınlar yaşamları pahasına geri adım atmadan dinci-faşist molla rejimine karşı mücadelelerini yükseltmeye devam ediyor.
Ağır ve yakıcı biçimde dünyanın gündemine de düşen Mahsa’nın katledilmesi sonrasında dünyanın her yerinde kadınlar sokaklara çıkıyor, İran’da protestolar büyüyor, kadınlar “Kadın, Yaşam, Özgürlük- Diktatöre Ölüm” sloganlarıyla saçlarını kesiyor, başörtülerini yakıyor ve görüntülerini sosyal medya üzerinden yayımlıyor. Ayrıca ateşin etrafında dans ederek başörtülerini yakıyor. Adeta küresel kadın dayanışması yaşanıyor.Mahsa’nın katledildiği günden bugüne İran’daki protestolarda resmi rakamlara göre 41 kişi hayatını kaybetti.Bizi zorla kendi cennetinize götüremezsin diyen İranlı kadınlar,İran halkı molla rejimine karşı direniyor,Selam olsun.
Bizler biliyoruz ki, baskı ve zulmün artması ile her türlü tahakküme karşı isyan da artar ve buluşarak çoğalır.
Bizler İranlı kadınların yaşadıklarını çok iyi anlıyoruz. Çünkü yıllardır İrandaki faşist rejimin başka bir yüzü ile hayatlarımıza, özgürlüklerimize kast ediliyor. AKP iktidarının kadın düşmanı politikaları ve nefret söylemleri ile kadınlar ve LGBTİ+lar sokak ortasında şiddete uğruyor, öldürülüyor. Sokaktaki her hak arayışı devlet şiddeti ile karşılaşıyor. Bedenlerimize ve hayatlarımıza yönelik baskılar her geçen gün artıyor. Bu ülkede konserler yasaklanıyor, gazeteciler, sanatçılar tutuklanıyor. Tarikatlar istediği için şiddeti önlemede, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında en etkili yasal araçlardan biri olan Istanbul Sözleşmesi bir gecede feshediliyor.
Bizler biliyoruz ki, kadınların nefes almaya ihtiyaç duymaz hale gelmesi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasından geçer, erkek/devlet şiddetinin ortadan kalkması toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasından geçer, kadınların erkek/devlet şiddeti tarafından katledilmesinin önlenmesi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasından geçer. Ve yine bizler biliyoruz ki gerçek bir laik toplum düzeni sağlanmadıkça, kadınlar üzerindeki dinci tahakküm her geçen gün artarak devam eder.Biz kadınlar vardık,varız,varolmaya devam edeceğiz ve eşit,özgür,laik bir ülkede yaşamak istiyoruz.Kadınların bedeninden,giyiminden, saçlarından elinizi çekin.
Kızkardeşimiz Mahsa’nın polis gözetimindeyken öldürülmesi canımızı yaktı, öfkemizi ve isyanımızı büyüttü. Erkek egemen sistemin kadın düşmanı politikalarına ve kadınlar üzerinden bütün bir topluma tahakküm kuran faşizme karşı kadın özgürlük ve mücadelemizi yükseltiyoruz. Bugün İran’da ve Dünya’nın her yerinde özgürlükleri için direnen kadınlarla dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz.Yaşasın kadın Dayanışması
Kadın Yaşam Özgürlük
Jin Jiyan Azadi Tarsus Kadın Platformu
