Ünzile Kuru: ” And olsun ki Tarsuslu tüm hemşerilerim dağlarından ovalarına 127 köy ve 53 merkez mahallenin halkı için ötelemeden, ötekileştirmeden, ayırmadan çalışacağım.
CHP Mersin ve Tarsus Belediye Meclis Üyesi Av. Arb. Ünzile Kuru, 20.11.2023 Pazartesi, saat 12.00′ de CHP Tarsus İlçe Başkanlığı Binasında CHP Tarsus Belediyesi Başkan A. Adayı olduğunu düzenlediği basın açıklaması ile duyurdu.
“Cumhuriyetimizin 100.Yılında Bir Kadın Başkan ile Geleceği Birlikte Değiştirelim, Tarsus’u Birlikte Geliştirelim “diyerek yola çıkan Sayın Ünzile Kuru basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“20 Kasım Çocuk Hakları Günü, 24 Kasım Öğretmen Günü, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi ve Mücadele Günü
Bu hafta o kadar önemli bir hafta ki. Bu özel günlere denk düşen bir dönemde Tarsus için, bir kadın Belediye Başkan Aday Adayı olarak bu açıklamayı yapmak, benim için ayrıca anlamlı ve kıymetli. Çünkü; yıllardır kadın mücadelesinin bütün saflarında bulundum ve yaşamım boyunca kadınların maruz bırakıldıkları zorluklara tanık oldum. Bizim asıl sorunumuzun EŞİT bakış açısı eksikliği olduğu açıktır.
Bu sebeple,
1923 yılında “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının yegâne sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir” diyen, devletimizin kurucusu ulu önderimiz büyük Atatürk’ün işaret ettiği yönde,
Kadına toplumda hak ettiği değeri veren, erkekle EŞİT gören partimizin, meclis çalışmalarında sergilediği tutum, Genel Başkanımızın her zaman kadın adayları önemseyen bakış açısı da bu çok önemli eksikliği giderme amacını taşımaktadır.
Bu inançla ben de CHP çatısı altında bir kadın olarak bu çok önemli göreve talibim.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını coşkuyla kutlayarak, ikinci 100 yıla girdiğimiz bu günlerde, ilhamımı ülkemizin ilk kadın belediye başkanı unvanını 1950 yerel seçimleriyle Mersin’den alan Sayın Müfide İlhan hanımefendiden almaktayım. Geçen 73 yıl içinde Mersin ve ilçelerinde ikinci bir kadın Belediye Başkanının olmaması bölgemiz adına büyük bir talihsizlik değil de nedir?
İŞTE ŞİMDİ DEĞİŞİM ZAMANI
Sizlerle birlikte tüm Tarsusluların da değişim isteğinize talibim.
Sözlerime başlarken bu haftanın önemli günler içerdiğini ifade etmiş ve 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne de işaret etmiştim. Bu özel günü kişisel olarak daha anlamlı kılan, benim de bir öğretmen çocuğu olmamdır.
Eğitim tarihimizde çok önemli bir yere sahip Köy Enstitüleri’nin devamı niteliğini taşıyan Öğretmen okullarından birinden mezun olan, resim ve müziği yani sanatı her daim hayatının içinde var eden, memleket sorunlarına duyarlı solcu bir öğretmen, rahmetli Oğuz Kuru’nun, ya da herkesin hafızasında kalan adıyla “Oğuz Hoca”nın kızıyım. Aynı zamanda babamın öğretmenlik yaptığı Cin Köy’ ünde henüz daha 5 yaşımdayken gittiğim ilkokulda onun öğrencisi de oldum. Böyle bir babanın kızı ve öğrencisi olmaktan gurur duyuyorum. Hayatım boyunca onun adına layık bir evlat olmaya çalıştım, bundan sonra da aynı amaç için çalışmaya devam edeceğim.
Bu vesile ile bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü saygı ve minnetle kutluyorum.
Tarsus’un Ulaş Köyünden olduğum ve Öğretmen olan babam aynı zamanda çiftçilik de yaparak ailemizi geçindirdiği için, çocukluğum kent ve köy yaşamı arasında geçti. Bu yüzden köy yaşamının zorluklarını, köylülerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını da iyi bilirim. Çünkü onların içinden gelen birisiyim. Sabahın dördünde sıcacık yataktan kalkıp üzüm kesmeye gitmenin zorluğunu da, bağda üzüm, peynir, zeytinle yapılan kahvaltının tadını da, neşe ve dayanışma içerisinde yapılan hasadı da unutmadım.
Mesleğe başladığım ilk günden bu yana, hepimizin topluma bir borcumuzun olduğuna, toplumu geliştirmek ve eksikleri tamamlamak için mesleğimizin yanında mutlaka bir STK’da gönüllü olarak çalışmamız gerektiğine inandım için, birçok STK’da üye, bir çoğunda da Yönetim Kurulu, Bşk. olarak görev aldım.
Çünkü, örgütlü mücadele zorunluluktur. Birlikte düşünüp, birlikte üreteceğiz, manevi hazza ve toplumsal kazanımlara ancak böyle varacağız. Ayrıca şunu da bilirim ki bu kurumlarda çalışmak gönüllükle sürdürülmeli, gönülden sürdürülmeli ve daha önemlisi birbirinin varlığından güç alan bir ekip olmalıdır. Bu vesile ile burada bulunan bütün STK üyelerine de sevgilerimi sunuyorum.
Aynı anlayışla avukatlık mesleğimi yaparken de, sadece avukatlık değil bilirkişilik, arabuluculuk gibi alanlarda da kendimi yetiştirip, aynı zamanda da kadın hakları komisyonu, adli yardım komisyonu, staj eğitim merkezi gibi, Mersin baromuzun birçok organlarında çalıştım ve Türkiye Barolar Birliği delegeliği görevinde bulundum.
31 Mart seçimleri sonrasında Tarsus ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi olarak birçok kademede çalıştım. 2 yıla yakın bir süre Tarsus Belediyesinde Başkan Yardımcılığı yaptım ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer’ in Başkan vekilliği görevinde bulundum.
Ve bu süreçte Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi CHP grup sözcülüğü görevini üstlenmekten ve bu görevin ciddiyet ve önemini bilerek ifa etmekten, büyük onur duyduğumu da bilmenizi isterim.
Şu çok açıktır ki Belediye işleyişi de, diğer kamu kurumlarında olduğu gibi yasalar ile olur ve mevzuat uygulanır. Avukatlık mesleğinde 30. yıl plaketini almış bir avukat olarak, yasalar ve mevzuatın hayati önemini bildiğim gibi, edindiğim tecrübelerle belediye mevzuatına, işleyişe ve hizmetlere de vakıf oldum. Ve tüm bunlara dayanarak da kendime güveniyorum.
Sizlerle birlikte tüm Tarsusluların da güveninize talibim.
Belediyelerde Başkanlık makamının ne kadar önemli olduğu hepimizin malumu. Ancak bu işin, yani belediye yönetiminin, KESİNLİKLE işinin ehli, aklı ve yüreği hizmet için çalışacak bir ekiple, kentin tüm bileşenlerinin ve daha da önemlisi halkın sesinin dinlenerek, iletişim kanalları hep açık tutularak, programlı ve disiplinli bir şekilde gerçekleşmesi gerektiği tartışmasız.
Ben bir anneyim ve her kadın gibi bir evi çekip çeviriyorum,
Ben bir avukatım ve bir ofisi yönetiyorum,
Belediyemizi de bizim büyük kapsayıcı evimiz ve işyerimiz olarak görüyorum.
Evimde nasıl titiz, düzenli,
İşimde ne kadar sorumluluk sahibi, araştırmacı, üretken biri isem,
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” atasözümüzün de işaret ettiği gibi,
aynı anlayış ve iş ahlâkıyla Belediye Başkanlığı makamında çalışmaya da talibim.
Bu ülkenin okuma ve ayaklarının üstünde durma şansı verilmiş bir kız evladı olarak şimdi benim için borcumu ödeme vakti. İlçemin bütün kadınlarını, kız çocuklarını kucaklayarak, onlar için, onlarla birlikte çalışacağım.
And olsun ki Tarsuslu tüm hemşehrilerim (dağlarından ovalarına 127 köy ve 53 merkez mahallenin) halkı için ötelemeden, ötekileştirmeden, ayırmadan çalışacağım.
And olsun ki Cumhuriyet Halk Parti’li olduğumu asla unutmayacağım ve partimin ilkelerine bağlı kalacağım.
Benim dilim sevgi dilidir. Herkesin sevgi diliyle konuştuğu, barışçıl ve huzurlu bir zemini oluşturmak,
sokaklarında dolaşmaktan, parklarında oturmaktan, tüm çehresiyle ve her yönüyle Tarsus’ta yaşamaktan mutlu olacağımız, 10 bin yıllık tarihine yaraşır bir kent için programlı, disiplinli bir şekilde var gücümle çalışacağıma Atamın manevi huzurunda tüm hemşerilerime söz veriyorum.