Valimiz Ali Hamza Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan hanımefendi ile birlikte, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” kapsamında düzenlenen farkındalık yürüyüşüne katıldı.
Vali Pehlivan, Akdeniz İlçesi Ulu Cami önünden başlayıp Cumhuriyet Meydanında son bulan yürüyüşün ardından yaptığı açıklamasında; “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında hep birlikte yürüyüş gerçekleştirdik. Kadına yönelik ve aile içi şiddet, sıfır toleransla yaklaştığımız, asla kabul etmediğimiz ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla ve toplumumuzun bütün kesimleriyle işbirliği içinde mücadele ettiğimiz bir konudur.
2006 yılında, Kadına ve Aile İçi Şiddete Karşı Ulusal Eylem Planı yayınlanmış, 1. Ulusal Eylem Planı kapsamında 2010 yılına kadar çalışmalar devam etmiş; 2012-2016 yılları arasında 2. Ulusal Eylem Planı, 2016-2020 yılları arasında da 3. Ulusal Eylem Planı yürürlüğe konulmuştu.
2019 yılında, bu alandaki çalışmaları daha da etkinleştirmek, iş birliği ve koordinasyonu arttırmak maksadıyla, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın müştereken imza altına aldıkları bir protokol yapılmıştı. Bu protokol çerçevesinde öncelikle bir koordinasyon planı hazırlandı ve yürürlüğe konuldu. Devamında şiddete karşı mücadelede 4. Ulusal Eylem Planı yürürlüğe girdi. 2030 yılına kadar uygulanacak olan bu plan kapsamında belirlenen başlıklarda mücadele daha da etkinleştirildi.
Bütün İllerimizde olduğu gibi, Mersin İlimizde de Valiliğimizin himayesinde, İlçelerimizde Kaymakamlıklarımızın himayesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün koordinasyonunda Kadına Yönelik Şiddetle ilgili İzleme, Takip Koordinasyon Kurulumuz var. Yıl içerisinde, ilgili birimlerimiz vasıtasıyla, bu konunun sadece kadınların bilinçlendirilmesiyle belli bir noktaya ulaşmasının yeterli olmayacağı anlayışından hareketle, erkeklere yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerini geçen yıl olduğu gibi ağırlık verdik. İlgili kurumlardaki arkadaşlarımız, Ocak ayından bu yana 170 bin kişiye eğitim ve bilinçlendirme çalışması yaptı. 100 bin civarında broşür dağıtımı gerçekleşti. “Kadına el kalkamaz!” kampanyası kapsamında 5 binin üzerinde de broşür hem dijital ortamlarda hem de diğer ortamlarda vatandaşlarımızla paylaşıldı.
Bununla birlikte, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz bünyesinde sosyal hizmet, sosyal destek birimlerimiz, konuk evlerimiz ve 2 adet de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezimiz bulunmaktadır.
Bu konudaki gayretler, alandaki eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, Bakanlıklarımızın İlimizdeki birimleri ve sadece bu birimlerin değil, sivil toplum ve toplumumuzun bütün kesimlerinin de katılımı, katkısını da önemseyerek ve alarak yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine yapılan başvuru yaklaşık %30 nispetinde azaldı.
Barınma talebinde bulunanların sayısı da %25 civarında azaldı. Bu azalış nispi olarak bir memnuniyet ortaya çıkartsa da bunu yeterli görmüyoruz. Sıfır toleransla yaklaştığımız bu konuda kadına yönelik ve aile içi şiddeti tamamen sıfırlamayı hedefliyoruz. Tamamen sıfırlandığı gün, asıl memnuniyeti o zaman hep birlikte yaşayacağız.
Şiddet konusu bizim inancımızda da, kültürümüzde de, medeniyet değerlerimizde de dışlanan bir konudur. Kadına saygıyı, hürmeti önceliklendiren, “Cennet anaların ayağı altındadır.” diyen bir inancın, aynı minvalde yaratılanı Yaratandan ötürü sevme anlayışına haiz bir inancın temsilcileriyiz. Devlet geleneğimize baktığımızda da; tarih boyunca kurmuş olduğumuz başta 16 büyük devletimiz olmak üzere bu yapılar içerisinde kadının söz sahibi olduğunu tarihi kayıtlardan görüyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Cumhuriyetin ilan edilmesinin hemen sonrasında, kadına tanınan haklarda büyük artışlar olmuştur. 1934 yılında kadına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Dünyada kendine medeni diyen ülkelerde çok daha uzun yıllar sonra bu hak verilmişken, ülkemizde 1934 yılında verilmiş ve o günden bugüne kadınlarımız, bu hakkı kullanmaktadır. Süreç içerisinde farkındalık konusunda birtakım gerilemeler ve maalesef şiddet konusunda kabul edilemeyecek olaylar yaşanıyor. Değerlerimize döndüğümüzde, bu konuda toplumumuzda olmaması gereken bir olgu olduğunu ve şiddete karşı mücadele edilmesi gerektiği bilinciyle hareket ettiğimizde, daha olumlu neticeler alacağımızı biliyoruz.
Biz ülke olarak; kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla bir bütünüz, bir aileyiz ve ailelerimizin güçlü olması sayesinde de toplum olarak, millet olarak, devlet olarak güçlüyüz. Bu medeniyet yürüyüşümüzde kadınlarımızın çok büyük bir rolü ve emeği var.
Nitekim Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı yıllarıyla ilgili değerlendirmeleri arasında şu ifadeler yer alır. Der ki; “Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.” Bizim kadınlarımız cefakardır. Emektardır. Evlatlarını hayırlı bir şekilde yetiştirmek için; ülkesinin bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek için terini akıtacak, canını dahi ortaya koyacak bir anlayış içerisindedir.
Bugün vesilesiyle hem kendi özümüze ait değerlerimizi bir kere daha vurgulamış oluyor hem de var olan sorunları da görmezden gelmediğimizi,gerçekçi yaklaştığımızı de ifade ediyoruz. Bütün saymış olduğum kurumlar, kuruluşlar, koordinasyon kurulları, izleme komisyonları ve bu konuda görev yapan bütün kamu çalışanları ile STK’ların toplumumuzun her kesimiyle birlikte kadına ve aile içi şiddete karşı mücadele konusundaki çalışmalar devam edecektir. ” ifadelerini kullandı.
Düzenlenen yürüyüşe; Vali Yardımcısı Kadir Okatan, Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Vekili Recep Bozkuş, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaşımız katıldı.