İçel
Ana Sayfa Eğitim, Ekonomi, Gündem, Sağlık, Son Dakika, Tarsus, Yaşam 19 Ocak 2024 77 Görüntüleme

“TARSUS EĞİTİM SEN, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA KARNE VERDİ”

EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Tarsus Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 19 Ocak 2024 Cuma günü, saat 12.00’de, Tarsus Yarenlik Alanı’nda düzenlediği basın açıklamasında, eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Eğitim Sen Tarsus Şube Başkanı Bülent Keser, yapılan açıklamada önemli konuları gündeme getirerek çözüm taleplerini dile getirdi.
Eğitim Sen Tarsus Şube Başkanı Bülent Keser, 203 kurumda 71,603 öğrencinin bulunduğu Tarsus’ta, 2023/24 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona erdiğini belirtti. Öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin eğitimdeki sorunlardan mağdur olduğunu ifade eden Keser, özellikle öğrencilerin beslenme sorununa vurgu yaptı.
Keser, “MEB, çocuklarımızın sağlıklı gelişimi ve eğitim sürecinin sağlıklı işlemesi için öğrencilerin beslenme sorununu çözmek için ayrı bir bütçe ayırmak durumundadır. Eğitim Sen olarak talebimiz okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek uygulamasının hayata geçirilmesi için gerekli adımların bir an önce atılmasıdır” dedi.
KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI ELEŞTİRİLDİ
Yaz saati uygulamasının eğitimi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Keser, özellikle ikili öğretim yapan okullarda öğrenci ve kadın eğitim emekçilerinin güvenlik endişesiyle karanlıkta yola çıkmak zorunda kaldığını belirtti. Sabit yaz saati uygulamasına geçilmesi talebinde bulunan Keser, bu uygulamanın öğrencilerin karanlığa mahkûm olmamaları için önemli olduğunu ifade etti.
MESEM’LER VE ÇEDES PROJESİ ELEŞTİRİLDİ
Keser, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen MESEM’lerin öğrencilerin can güvenliğini tehdit ettiğini ifade etti. Ayrıca, Çocuk Emeği İle Mücadelede Yerel Stratejiler (ÇEDES) projesinin laik eğitim ve laik yaşama yönelik açık bir tehdit olduğunu belirterek projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Eğitimde yaşanan sorunların çözümü için atılması gereken adımların atılmadığını vurgulayan Keser, “Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini sürdürmeye kararlıdır” dedi.
Basın açıklamasının sonunda, verilen karnenin, asıl muhatabının Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olmadığını belirten Keser, sorunun temel sebebini AKP’nin 22 yıllık eğitim politikaları ve uygulayıcıları olarak gösterdi.
* Basın açıklaması metninin tamamı aşağıdadır :
“Değerli Tarsus Halkı, Tarsus’un Basın Emekçileri, Eğitim SEN’li mücadele arkadaşlarım EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR KATLANARAK ARTMIŞTIR

2023/24 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 19 Ocak Cuma günü sona erecek ve iki haftalık yarıyıl tatili başlayacaktır.Tarsus’ta da 203 kurumda  okuyan  71603 öğrenci  bugün itibariyle  karnelerini almıştır. Öğrencilerimiz,velileri ve öğretmenlerimiz eğitimde iktidar eliyle yaratılan kaosun mağduru durumundalar.

 ÖĞRENCİLERİN BESLENME SORUNU ÇÖZÜM BEKLEMEKTEDİR

2023/’24 eğitim öğretim yılının ilk yarısında öne çıkan sorunlardan birisi öğrencilerin beslenme sorununa ilişkin olmuştur. Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedi.

MEB, çocuklarımızın sağlıklı gelişimi ve eğitim sürecinin sağlıklı işlemesi için öğrencilerin beslenme sorununu çözmek için ayrı bir bütçe ayırmak durumundadır. Taşımalı eğitim yapan okullarda bile öğrencilerin beslenme sorunları çözülmüş değildir. Alım gücünün giderek düşmesi ve yoksullaşmanın artması ile birlikte öğrencilerin okuldaki beslenme sorununun bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Eğitim Sen olarak talebimiz okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek uygulamasının hayata geçirilmesi için gerekli adımların bir an önce atılmasıdır.

KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASI EĞİTİMİ OLUMSUZ ETKİLEMEKTEDİR

Özellikle ikili öğretim yapan okullarda öğrencilerimiz ve kadın eğitim emekçileri kısa kış günlerinde, henüz gün doğmadan, karanlık sokaklarda, ciddi anlamda can güvenliği endişesiyle yola çıkmak zorunda bırakılmıştır.

Uykularını yeterince alamadıkları için sabah karanlığında güne başlayan öğrencilerin büyük bölümü ilk derslerde uyuklamakta ve derse yeterince katılamamaktadır.

alıcı yaz saati uygulamasının hiçbir tasarruf sağlamadığı ispatlanmış olmasına rağmen böylesine anlamsız bir uygulamasındaki ısrarın nedenini anlamak mümkün değildir. Eğitim Sen olarak kısa ve soğuk kış günlerinde öğrencilerin karanlığa mahkûm olmamaları için sabit yaz saati uygulaması inadından vazgeçilerek yaz saati-kış saati uygulamasına geri dönülmesini talep ediyoruz.

MESEM’LER ÖĞRENCİLERİMİZİN CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR

Çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılarak kamu kaynaklarının sermayedarlara aktarılmasının bir yolu şeklinde tasarlanan MESEM’ler uygulamanın başladığı günden bu yana çocukları çarklarında öğüten bir sistem haline gelmiştir.

MEB verilerine göre 1 milyon 324 bin 840 öğrenci bu program çerçevesinde kayıtlıdır.

Öğrencilerin okul ve iş hayatını birlikte sürdürecekleri üzerinden yapılan propagandaya rağmen MESEM uygulaması, meslek lisesi öğrencilerini zorunlu eğitimden, örgün eğitimden uzaklaştırma anlamını taşımaktadır. Devletin zorunlu eğitim kapsamındaki çocukları “beceri eğitimi” adı altında işverene ucuz iş gücü olarak sunması kabul edilemez. Eğitim hakkının tamamen yok sayıldığı, fırsat eşitliği perdesi altında sürdürülen piyasa merkezli eğitim modelinin geldiği nokta çocuk haklarına, çocukların eğitim hakkına meydan okumak anlamına gelmektedir. Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

 

 ÇEDES PROJESİ LAİK EĞİTİM VE LAİK YAŞAMA YÖNELİK AÇIK BİR TEHDİTTİR!

Türkiye’nin eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmış durumdadır. MEB’in geçmişte eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir.

Eğitim Sen, geçmişten bugüne eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini savunmaktadır. Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda okulları Diyanetin, dini dernek ve vakıfların temel faaliyet alanları haline getirmiştir.

Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatmadır.

SONUÇ

 2023/24 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim ve laiklik karşıtı karar ve uygulamalar eşliğinde hayata geçirilmeye devam etmektedir.

Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin kariyer basamakları üzerinden yapay olarak ayrıştırıldığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.

Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.

Bugün burada vereceğimiz karne tek başına Sayın Bakan Yusuf Tekin’e verilmemiştir.Eğitimde yaşanılan sorunların temel sebebi AKP nin  22 yıllık eğitim politikaları ve uygulayıcılarıdır. Karnenin muhattapları da onlardır.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster