HÜDAPAR Mersin İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze’nin Refah kentine yönelik saldırılarını tel’in etmek amacıyla yürüyüş düzenledi.
Mersin Balıkçı Barınağı önünde ikindi namazından sonra bir araya gelen yüzlerce kişi, işgal rejimi ve işbirlikçisi ABD aleyhine, HAMAS lehine sloganlar atarak, Mersin Limanı önüne kadar yürüdü.
Basın açıklaması İsmail Eroğlu’nun okuduğu Kur-an’ı Kerim ile başladı. Basın açıklamasını toplanan grup adına Ferhat Pınar okudu.
“Size ne oluyor da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar; bize tarafından bir dost ver; bize katından bir yardımcı ver!” diyen zayıf düşürülmüş (zavallı) erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” Nisa Suresi 75’inci ayeti kerimesini hatırlatan Pınar, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün iğneyi de çuvaldızı da kendimize batırmak üzere toplandık dostlar. Bugün sözü dosdoğru haykırmak üzere bir araya geldik. Bugün maslahatı ve ıslahatı terk etmeye karar verdik. Bugün masum çocuklar edasıyla ve gözüyle ‘kral çıplak’ demeye adandık. Bugün sultanları, emirleri, başkanları, kral ve reisleri ifşa etmeye karar verdik. Varsın gocunsunlar, varsın öfkelenip kudursunlar, varsın demir parmaklıklar arkasına atsınlar. Zelil dolaşmaktan daha evladır.
Bugün istatistik vermeyeceğiz dostlar. Herkesin canlı yayında izlediği bilmem kaç bin çocuk ve kadının vahşice katledildiğini anlatmayacağız bugün. Soykırıma ve vahşetin gidişatına zerre kadar etkisi olmayan dünyanın bilmem neresinde, bilmem kaç kişinin neler yaptığını açıklamayacağız bugün. Başka meselelerde yekvücut olan Batı’nın kimi ülkelerinin göstermelik ve “bir parmak bal çalan” türden çıkışlarına ittiba etmeyeceğiz. HAMAS liderlerini de katil siyonist çete liderleri ile eşitleyen ve sözüm ona ikisini de mahkûm eden Garbın Adalet Divanı’na methiyeler düzmeyeceğiz. Bugün zulmün ve vahşetin boyutuyla zaman harcamayacağız. Bugün iğne ile kuyu kazmayacağız. Bugün çuvaldızı elimize almış her bir yerimizi yara bere edinceye değin; kan revan içinde kalıncaya değin kendimize batırmak üzere toplandık.”
“Bu savaşın asıl kaybedeni biziz biz!”
“Evet Vallahi Filistinli Müslümanlar kazanacaktır.” diyen Pınar, Topyekûn ölseler de kazanacaklar; Allah lütfeder de Siyonist çeteyi yenseler de kazanacaklardır. Bu savaşın asıl kaybedeni biziz biz! İslam ümmetinin başına musallat olmuş liderleri ve onları alaşağı etmek için harekete geçmeyen Müslüman halklardır/ ümmettir.
Düşünebiliyor musunuz ki, ‘Batı bu katliamlar karşısında seyirci kalmaktadır üzerine düşeni yapmamaktadır’ diyorlar ve Batı’ya verip veriştiriyor. Bu nasıl bir utanç Allah’ım! Adama sormazlar mı zaten bu zulmü bizatihi faili olan Batı’dan medet bekleyeceğinize, siz ne yaptınız?
Hakeza, ülkemizden gidip Siyonist çeteye askerlik yapan ve Filistinlileri katleden sözde çifte vatandaşlarımıza müdahale etmiyorken ‘İstanbul’un savunması Gazze’den başlar’ dememizin kaç alıcısı çıkar acep.” dedi.
Müslümanların Gazze’de yaşananlar karşısındaki acziyetine dikkat çeken Pınar, “Bugün Gazzelilerle savaşan Batı’yı ifşa etmeye ve onlara küfretmeye gelmedik buraya. Onlar zaten bu vahşetin failleridirler ve Siyonist-Haçlı ittifakının apaçık yüzüdürler. Biz Gazze’nin kimlerle savaştığını ifşa etmeye geldik. Gazze Siyonistler ile savaşmıyor, Haçlılarla da savaşmıyor. Gazze Müslümanlarla savaşıyor esas. Gazze Siyonizme her türlü desteği veren Mısır, Suud, Ürdün ve BAE’nin liderleriyle savaşıyor. Gazze daha düne kadar siyonistlere mal satan, sözden öte bir şey yapmayıp yeri göğü inletemeyen halk ile savaşıyor. Gazze içimizdeki hain, gafil, işbirlikçi, kof, korkak ve satılmış devşirmelerle savaşıyor.”
“Filistin için yapılan her eylem, atılan her adım çok kıymetlidir”
Pınar, “Şunu artık bütün dünya anladı ki bu vahşeti sokağa dökülen vicdan sahibi kitlelerin gücüyle engellemek mümkün değildir. Elbette Filistin için yapılan her eylem atılan her adım çok kıymetlidir ve takdire şayandır. Ancak şuna yakinen şahitlik ettik ki dünyayı yöneten vahşi Siyonist/Batı sistemi ve bu sisteme angaje ve kul köle olan İslam aleminin yöneticileri ıslah olmadan, tutum geliştirmeye zorlanmadan ve ifşa edilmeden bu vahşet sona ermeyecektir. Hatta bu vahşet hepimizi yakıncaya değin dalga dalga yayılarak büyüyecektir. Geçmiş yüzyıl da bunun apaçık bir kanıtıdır.” İfadelerini kullandı.
Pınar son olarak şunları kaydetti: “O nedenle kıymetli Müslüman halkımız! Gazze için yaptığımız eylem ve boykotların yanında asıl yapmamız gereken şey; kendi yöneticilerimizi karar almaya, harekete geçmeye zorlamak olmalıdır. Onları ifşa etmeli, onları mahkûm etmeliyiz. Kendi maskeleri düşmesin diye bizleri milli ve mezhebi ihtilaflara sevk edip bu ihtilafları körüklemektedirler. Bu, bizatihi Siyonist çetenin projelerindendir. Bu tuzağa kesinlikle düşmemeliyiz. Bizi bu tuzağa bu iradesiz bu kifayetsiz, asalak ve uşak yöneticiler bizatihi çekmektedirler. Onların mezhep ve meşrep gibi bir dertleri asla yok ve olmadı. Onları unutup birbirimizle uğraşalım diye Batılı dostlarıyla ortaklaşa oynadıkları bir oyundan başka bir şey değildir.”