Ana Sayfa Gündem, Sağlık, Son Dakika, Tarsus, Yaşam 5 Nisan 2024 281 Görüntüleme

“Güvenli Sağlık Ortamları İçin Şiddete Son!”

Sağlık Emekçilerinden Şiddetsiz Bir Toplum İçin Çağrı “Güvenli Çalışma Ortamları Talebi”

Mersin Tabip Odası ve Kamu Emekçileri Sendikası (SES) temsilcileri, son zamanlarda artan şiddet olaylarını ve bu şiddetin kamu sağlık kurumlarında yaşanan vahim sonuçlarını protesto etmek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası Mersin Şubesi Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Mürsel Şeker’in, Tarsus Devlet Hastanesi’nde yaşanan trajik bir olayla bir kez daha gündeme gelen şiddetin önlenmesi ve toplumsal bir dönüşüm çağrısı yapan açıklamada, aşağıdaki başlıklar altında çözüm önerileri ve talepler sıralandı:

Şiddetin Yaygınlığı ve Sağlık Emekçileri Üzerindeki Etkisi: Her gün kamu sağlık kurumlarında yaşanan şiddet olayları, sağlık emekçilerinin güvenli çalışma ortamlarına erişimini engellemekte ve “sağlıkta dönüşüm” adı altında yıkıcı politikaların etkisini göstermektedir.

Kamu Sağlık Kurumlarının Güvenliği: Sağlık kurumlarının savaş dahi dokunulmaz alanlar olarak kabul edilmesine rağmen, son olaylar ve daha önce yaşananlar göstermiştir ki bu kurumlar için güvenlik sağlanamamaktadır.

Toplumsal Kutuplaşma ve Şiddet: Siyasal alandaki kutuplaşma ve uygulanan antidemokratik politikaların toplumu kutuplaştırdığı, bu durumun da şiddeti teşvik ettiği vurgulanmıştır.

Bireysel Silahlanma: Şiddet kültürünün yayılmasıyla bireysel silahlanmanın arttığına dikkat çekilmiş ve bu durumun önüne geçilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Açıklamada ayrıca çözüm önerileri de sunulmuştur:

Güvenli ve Sağlıklı Çalışma Ortamları: Kamu sağlık kurumları, çalışanlar ve hastalar için güvenli ve sağlıklı hale getirilmelidir. Bu, trafik kazaları, aile içi çatışmalar gibi sebeplerle hastanelere başvuranların güvenli bir şekilde tedavi edilebilmesini sağlamalıdır.

Bireysel Silahlanmanın Önlenmesi: Bireysel silahlanmanın önüne geçilmeli, ruhsatlı silahların toplanması için gerekli adımlar atılmalıdır.

Toplumsal Barış İçin Kampanyalar: Siyasi figürler, kamu otoriteleri ve toplum liderleri, şiddetsiz bir toplum için kampanya başlatmalı ve demokrasi içinde uzlaşma ve barışı teşvik etmelidir.

Eğitimde İnsan Hakları Dersleri: Eğitim sistemi, ilkokuldan üniversiteye kadar insan hakları dersleriyle desteklenmeli ve militarist öğretilerden arındırılmalıdır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kadınların şiddetin en büyük mağdurları olduğu vurgulanarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmek için çalışmalar yapılması çağrısında bulunulmuştur.

Açıklamayı yapan Mersin Tabip Odası ve SES temsilcisi, sağlık bakanlığının da bu konuda önemli sorumluluklarının olduğunu belirtmiş ve kamuoyundan destek istemiştir. Ayrıca, sağlık emekçileri arasında örgütlü yapılarla görüşülerek yeni bir sağlık sisteminin inşası için çağrı yapılmıştır. Katılımların önemine değinilerek açıklama sonlandırılmıştır.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası Mersin Şubesi Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Mürsel ŞEKER’in okuduğu basın açıklaması metninin tamamı aşağıdadır:

“BASIN VE KAMOYUNA
SAĞLIKLI VE GÜVENLİKLİ ÇALIŞMA ORTAMLARI İLE ŞİDDETSIZ BİR TOPLUMSAL YAŞAM İSTİYORUZ.

Tarsus Devlet Hastanesi’nde, refakatçisi olan oğlu tarafından hasta annesinin önce boğazını k*sm*s* ve sonrasında silahla ateş etmesi sonucu yaşanan vahşet bizlere, kamu otoritelerine ve topluma bir kaç başlıkta yeniden düşünmeyi dayatıyor.

1- Kamu sağlık kurumlarında her gün bir şiddet olayı yaşanmaktadır. Şiddetin sağlık emekçilerine olan boyutunda “sağlıkta dönüşüm” denilen yıkım politikaları vardır. Sağlık emekçileri için sağlık kurumlarının güvenlikli ve sağlıklı olmadığı yüzlerce kez ispatlanmıştır.
2- Sağlık kurumları Cenevre sözleşmesine göre savaşta bile dokunulmayacak alanlardır. Fakat geldiğimiz aşamada bu olayda ve daha önce Şenyaşar ailesi katliamında olduğu gibi bir çok olay ile toplum açısından da güvenlikli olmadığı kanıtlanmıştır.
3- Siyasal alanda yaşanan kutuplaştırıcı siyaset toplumu da kutuplaştırmakta, uygulanan antidemokratik ve baskıcı uygulamalar karşısında yaşanan cezasızlık politikası gittikçe şiddeti bir toplumsal kültür haline getirmektedir.
4- Şiddet kültürünün yayılmasına paralel bireysel silahlanmanın önü gittikçe açılmaktadır.
Tüm bunlar bir araya geldiğinde şiddet sıradanlaşmakta böylesine vahşi katliamlar bile cılız tepkilerle geçiştirilmektedir. Şiddetin bu kadar kültür haline gelmesi yeni bir halk sağlığı sorununa dönüşmektedir.


Bu katliamı bir daha lanetlerken bazı çözüm önerileri de sıralamak istiyoruz.
– Sağlık kurumları hizmet veren emekçiler ve hizmet almaya gelen halk açısından güvenlikli ve sağlıklı hale getirilmelidir. Trafik kazaları, aileler arası husumet, bireyler ve gruplar arası toplumsal anlaşmazlıklar dan dolayı hastanelere başvurmak zorunda kalan insanların güvenle tedavi edilebilme olanakları sağlanmalıdır.
– Bireysel silahlanmanın önüne geçilmelidir. Güvenlik işi yapanlar dışında ayırmsız bir şekilde silah ruhsatları iptal edilmeli ve ruhsatlı silahların da ücreti ödenerek devlet tarafından toplatılmalıdır.
– Başta siyasi figürler, partiler, hükümet yetkilileri ve tüm kamu otoriteleri emek ve demokrasi güçleri ile birlikte şiddetsiz bir toplum için kampanya başlatmalıdır. Uzlaşı, barış ve demokrasi içinde bir yaşam için herkes sorumluluk almalıdır.
– Eğitim sistemi içinde ilkokuldan başlayarak üniversite bitinceye kadar kesintisiz olarak insan hakları dersleri verilmelidir. Eğitim sistemi ezberden çıkarılmalı, soran ve sorgulayan, hoşgörü ve barış öğretisini öne çıkaran, militarist bütün öğretilerden arındırılmış bir hale getirilmelidir.
– Şiddetin en büyük mağdurları kadınlardır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmek, eğitim müfredatının erk/erkeklik yaklaşımından temizlenmesi gerekmektedir. Buna yönelik kadın örgütleri ile milli eğittim başta olmak üzere siyasi iktidar ortak çalışmalar yapmalıdır.

Burada sağlık bakanlığına da büyük görevler düşmektedir. Çünkü şiddet Halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Sağlık sorunu haline gelen bu kültürden çıkış için sağlık bakanlığı bütün kamu kurumlarını harekete geçirecek planlamalar yapmalıdır. Kamu spotları ile farkındalık yaratmalıdır. İktidar ve muhalefet liderleri, sanatçılar, yazarlar, sinemacılar vb kişilere kısa videolar ve kamu spotları hazırlatmalıdır.

Bütün görsel ve yazılı basını sürecin ortağı haline getirmelidir.

En önemlisi de sağlıklı kurumlarını güvenlikli ve sağlıklı hale getirmelidir. Sağlık emekçileri içinde yapılacak en iyi şey örgütlü yapıları ile görüşülerek halk ve emekçiler yararına yeni bir sağlık sisteminin inşası için derhal harekete geçilmesidir. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkürler.”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster