Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, Tarsus Yarenlik Alanı’nda bir araya gelerek, Filistin’e destek ve İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınayan bir basın açıklaması düzenledi. Topluluk üyeleri, Filistin halkının yanında olduklarını ve emperyalizm, siyonizm ve soykırıma karşı direnişi desteklediklerini vurguladı.
Basın açıklamasını okuyan Bülent Keser ise Filistin’de yaşanan trajik olaylara dikkat çekerek, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını sert bir şekilde kınadı.
Bülent Keser, “Katil İsrail, Filistin’den defol!” diyerek, Filistin halkının yaşadığı acıları ve zorlukları anlamak için dayanışma çağrısında bulundu.
Topluluk üyeleri, emperyalizme ve siyonizme karşı Filistin halkının direnişini desteklediklerini belirtti. Ayrıca, Filistin halkının insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini ve barışın tesisi için çaba harcanması gerektiğini vurguladılar.
Açıklamanın sonunda, Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri Topluluğu üyeleri, Filistin halkının yanında olacaklarını ve onların haklarını savunmaya devam edeceklerini söylediler. Aynı zamanda, dünya genelinde Filistin’e destek çağrısında bulunarak, barış ve adaletin tesis edilmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdılar.
* Basın Açıklaması Metni Aşağıdadır:
“SOYKIRIMA DUR DİYELİM, İÇERİDE VE DIŞARIDA BARIŞ MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM!
17 Ekim insanlık tarihine kara bir gün, bir soykırım günü olarak geçti. Adı yolsuzluklara da karışan sağcı, ırkçı, faşist İsrail hükümetinin ; çoğunluğu çocuk hastalardan oluşan Gazze şeridindeki hastaneye düzenlediği saldırı sonucu yüzlerce kişi öldü, yüzlercesi yaralandı.
Katliamı şiddetle kınıyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bu açık bir savaş ve insanlık suçudur. “Kararlılık gösterisi” adı altında yapılan saldırı en asgari ahlaki ve insani değerlerden yoksunluğu, bir barbarlığı temsil etmektedir. Bu suçu işleyenler insanlığın vicdanında mahkûm edilmişlerdir.
Benzer katliamlara yol verilmemesi ve hesabının sorulması için bu suçu işleyenlerin ve sivillerin ölümüne yol açan benzer saldırıların talimatlarını verenlerin savaş suçları mahkemesinde yargılanmaları için derhal girişimlerde bulunulmalıdır.
Bu nedenle, emperyalist hegemonik güçlerin işlevsiz hale getirdiği Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin derhal toplanması ve süreci başlatılması çağrısında bulunuyoruz.
İsrail devleti hükümeti daha fazla suça bulaşmamak için saldırıları durdurmalı, ateşkes sağlanmalı, insani yardımlara yönelik engellemeler kaldırılmalı, sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır.
Sermaye ve kapitalist sistem yaşadığı çoklu krizini aşmak için bir kez daha milliyetçilik, ırkçılık, gericilik üzerinden savaş silahına sarılmıştır. Son yıllarda sistematik olarak artan silahlanma yarışı ve birçok ülkede iktidara sağcı, ırkçı, gerici partilerin gelmesi de böylesi bir savaşın zeminini güçlendirmiştir.
İnsan hakları konusunda karnesi en zayıf olanların başında da AKP gelmektedir. AKP iktidarı bir taraftan Filistin için timsah gözyaşları dökerken diğer taraftan sınır ötesi operasyonlarına yasal zemin oluşturan savaş tezkerelerini meclisten geçirmektedir. .Yakın zamanda Roboski’de bombalanan köylüler unutulmamıştır. Suriye Rojavasında halkların ortak bir yaşam kurma çalışmalarına dönük saldırılardaki sivil kayıplar unutulmamıştır.
ABD ve diğer emperyalist güçlerin paylaşım savaşları nedeniyle başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere birçok bölgede farklı düzeylerde devam eden çatışmaların genelleşmesi ve açık bir dünya savaşına dönme tehlikesi dünden daha yakın bir ihtimal olarak kapımızı çalmış durumdadır.
Biliyoruz ki, devletler “ulusal çıkarlarımız” adı altında kapitalist sistemi, sermayenin önceliklerini gözetecek, buna göre pozisyon alacaklardır. Kendi işgal, saldırı ve savaş suçlarına kılıf bulacaklardır. Demokratik değerlerin ve kazanılmış hakların gaspı için fırsata çevireceklerdir. Gerçekleşen de budur.
Savaşı durduracak olan dünya ezilen halkları ve emekçilerdir
Bu nedenle emek ve demokrasi güçleri olarak; yaşama, geleceğe ve emeğimize sahip çıkmak için barış mücadelesini yükselteceğiz. Bu noktada gerekli tüm adımların atılması için üzerimize düşen tüm sorumluluk ve görevlerden kaçınmayacağız.
AKP iktidarı Filistin mücadelesini Hamas’tan ibaret görmekten , Filistin davasına mezhepçi yaklaşmaktan vazgeçmelidir. Filistin halkı dünyadan ve Türkiye’den hamaset ile süslenen timsah gözyaşları değil, çözüm için acil somut adımlar atılmasını beklemektedir.
Bunun için: öncelikle saldırılar derhal durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı, Filistin halkına yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır. İsrail işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. Tüm emperyalist güçler bölgeden çekilmelidir.
İsrail ile yapılan ikili anlaşmalar iptal edilmelidir. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir ‘çözüm’ kabul edilmemelidir.
Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; bir kez daha İsrail’in soykırıma varan Gazze şeridindeki hastaneye ve sivillere yönelik tüm saldırıları kınıyoruz. “