Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nın, Mersin’in sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kentin iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmak için hayata geçirdiği, ‘Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın Hazırlanması Projesi’nde sona gelindi.
12 ay süren proje için ilk adımı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer atmıştı. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında “Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın Hazırlanması Projesi” için, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile işbirliği protokolü imzalayan Başkan Seçer, Büyükşehir’in yenilenebilir enerjiye önem veren bir belediye olduğunu belirterek, “İklim değişikliği ile mücadele ve sıfır atık uygulamalarımızın kalıcı hale gelmesini hedefliyoruz” ifadelerine yer vermişti. İlk toplantısı geçtiğimiz yılın Eylül ayında çevrimiçi olarak gerçekleştirilen projenin ikinci toplantısı; kamu kurumları, üniversiteler, sanayi kuruluşları, yerel yönetimler ile STK temsilcilerinin katılımı ile Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti.
Toplantıda; Binalar ve Altyapı, Katı Atık ve Atık Su Yönetimi, Sanayi ve Enerji, Ulaştırma, Turizm, Tarım ve Hayvancılık, Kıyı Alanları ve Balıkçılık gibi konular hakkında, alanında uzman kişiler tarafından sunumlar yapıldı.
Zorlu: “İklim değişikliği; doğal ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını ve insan sağlığını tehdit etmektedir”
2 gün süren toplantının açılışında konuşan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr.Kemal Zorlu, “Dünya üzerinde son yıllarda meydana gelen hava koşulları, doğal afetler ve doğal kaynakların tükenmesi gibi olaylar; iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin giderek daha da arttığını göstermektedir. İklim değişikliği dünyadaki sıcaklık, yağış, rüzgâr ve diğer meteorolojik koşulların uzun süreli değişimleridir. İklim değişikliği son yıllarda yoğun bir şekilde konuşuluyor, fakat hayatımızın içerisinde biz artık iklim değişikliğinin sonuçlarını ya da can alıcı etkilerini her gün dozunu artıracak şekilde yaşıyoruz” dedi.
İklim değişikliğinin çok boyutlu bir sorun olmakla beraber, olumsuz etkilerinin ülke sınırlarını aşan nitelikte olduğuna dikkat çeken Zorlu, “Bu nedenle küresel çapta ekolojik, ekonomik ve sosyal sonuçlar ortaya çıkartmaktadır. Yükselen sıcaklık, deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkileri ile birlikte iklim değişikliği, doğal ekosistemleri, tarımı, su kaynaklarını ve insan sağlığını tehdit etmektedir” diye konuştu.
Proje, iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarında yol haritası oluşturacak
İklim değişikliğinin birçok nedeni bulunmakla birlikte, sürdürülemez üretim ve tüketim alışkanlığı nedeniyle ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının, bu sürecin en önemli etmenlerinden biri olduğunu vurgulayan Zorlu, Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliği çalışmaları kapsamında başlattığı proje hakkında konuşarak, “Projenin temel amacı, mevcut ulusal ve yerel iklim politikaları ve stratejik belgeler ile meteorolojik ve iklimsel veri setleri, ilgili veri setleri gibi çeşitli alanlara ilişkin tarihsel ve öngörülen veri setlerini dikkate alarak, Mersin kenti için SECAP hazırlamaktır. Projenin kapsamı, sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve misyon envanterlerinin hazırlanması, konut, ısıtma ve ulaşım gibi seçilmiş bazı ilgi alanları için senaryo bazlı sera gazı emisyon azaltımlarının öngörülmesi, etki ve risk analizlerinin yapılması gibi çeşitli iş paketlerini içermektedir” dedi. Proje kapsamında sona gelindiğini ve gerçekleştirilen toplantılardan elde edilen verilerin, sektörlerde iklim değişikliği ile ilgili uyum ve azaltım çalışmalarında ne tür adımlar atılacağına dair bir yol haritası oluşturacağını kaydetti.
Karan: “Şehirlerin atması gereken çok önemli adımlar var”
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Haldun Karan ise, iklim değişikliğinin şiddetinin giderek artmakta olduğuna dikkat çekerek, “Şehirlerin iklim değişikliği ile mücadelede ve uyum bağlamında çok önemli rolü olduğunu biliyoruz. İlerleyen zamanlarda belki dünya nüfusunun üçte ikisi, şehirlerde yaşıyor olacak. Enerji ve tüketimin her noktasında şehirlerin yadsınamaz bir rolü var. Riskler açısından da çok kırılganlık arz ediyor. Dolayısıyla hem sera gazı azaltımında, hem de uyum noktasında şehirlerin atması gereken çok önemli adımlar var” diye konuştu.
Kuşatan: “Kentimize faydalı bir çalışma olarak bırakmak istiyoruz”
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı İklim Değişikliği ve Yenilebilir Enerji Şube Müdürü Dr. Zafer Kuşatan ise, toplantı hakkında bilgi vererek, “İlk gün daire başkanlığımız personeline, sera gazı envanteri hesaplaması ile ilgili TÜBİTAK MAM tarafından bir eğitim düzenlendi. 2. ve 3. günlerimizde eylem planlarımızı paydaş kurumlarımızla tartışarak, ‘Mersin kenti için en iyi uygulanabilir faaliyetlerimiz nelerdir?’ Bunların kararını vermiş olduk. Kurumsal olarak çevre ve iklim değişikliğine hassasiyetimizi gösterdiğimiz için, kentimize faydalı bir çalışma olarak, eser olarak bırakmak istiyoruz” dedi.
Aydın: “Geleceğe yönelik umut veren bir proje”
Erdemli Belediyesi Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Müdürlüğü personeli Mimar Bilge Aydın da, bu tür projeleri iklim değişikliği ile mücadele açısından çok değerli bulduğunu belirterek, “Gerçekten iklim için, Mersin için güzel bir katkı. Konusunda uzman olan tüm arkadaşlar davet edilmiş. Bir komisyon kurulsa, bu arkadaşların da o komisyonda olmasını isterim. Herkesin kendi uzmanlık alanında, gerçekten dört dörtlük düşünceler, aktiviteler ve eylem planı oluşturuldu. Geleceğe yönelik umut veren bir proje ve devamını da dileriz” ifadelerini kullandı.
İnce: “Bütün bileşenlerin bir arada olarak fikir yürütüp hazırlanması gereken plan”
Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Uğur İnce ise, “Meslek odası olarak dört tane çalıştaya katıldık. Konu çok özel olduğu için, bilimsel anlamda birçok kent bileşenine katkı sunması, görüşler alınması ve bu doğrultuda planların hazırlanması gerekiyor. Bu bakış açısıyla baktığımız zaman, gerçekten de olumlu bir çalışma olmuş. İçeriği konusunda geniş bir yelpazede tutulmuş. Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundaki konular değil; kentin bütününü, bütün kurumları, merkezi yönetime bağlı müdürlükleri ilgilendiren, bütün bileşenlerin bir arada fikir yürütüp hazırlanması gereken bir plan” şeklinde konuştu. Eylem planı kapsamında gerçekleştirilen toplantıların iyi bir başlangıç olduğunu söyleyen İnce, “Umarım diğer kurumlar da gelip burada katkı sağlarlar ve planın uygulama aşamasında da bütün kurum ve kuruluşlar üzerine düşen görevi yerine getirir” şeklinde konuştu.