Aziz Tarsus’lu hemşehrilerimiz, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler davetimize icabet eden değerli basın mensupları;

Tarsus Eshab-ı Kehf platformu olarak bir basın bildirisinde daha sizlerin huzurundayız. Duyarlılığı ve hassasiyeti İslam olan Tarsus’taki STK’lar olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da aziz milletimizin Milli ve Dini değerlerine sahip çıkma önceliğimiz olacaktır.

Saygıdeğer Tarsus’lular bugün, yakın zamanda yaşanan ve milletimizin mahşeri vicdanında derin yaralar açan iki husus hakkında halkımızın hissiyatına tercüman olmak için bir araya geldik.

Yaşanan menfur hadiselere karşı bizleri bir araya getiren moral değerler kesinlikle siyasi saikler değildir. Bilakis STK temsilcileri olarak kaynağımızı ve hissiyatımızı yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’den Ali İmran Suresi 104. Ayet-i Kerime’den almaktayız.
Bismillahirahmanirrahim;

Rabbimiz buyuruyor ki: ‘Sizden hayıra çağıran iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.’
İyiyi, doğruyu, güzeli güzel sözle anlatmak; kötülüğe, yanlışa dur demek Müslümanların temel şiarıdır.

Kıymetli Tarsuslular,

Geçtiğimiz günlerde, Tarsus Belediyemizin mahallelerde sergilemiş olduğu bir tiyatro oyununda zikredilen söz ve davranışlar, bizi biz yapan asli değerlerin sözde sanat ve fikir özgürlüğü kapsamında istihza edilmesinin kabulü mümkün değildir. Elbette kültürel faaliyetler Aziz Milletimizin zenginliğidir. Fakat sözde tiyatro oyununda İslam’ın en temel şiarlarından olan tesettürün, çarşafın gayri ahlaki diyaloglara konu edilmesini, İslam’ın sembollerinin tiyatro sahnesinde hafif meşrep karakterler tarafından temsil edilmesi elbette kasıtlı ve art niyetli bir İslam düşmanlığının tezahürüdür.

Sözde tiyatro Oyununda gösterilen İslami kıyafetlerin ve sembollerimizin istihza edildiği oyunun derhal gösterimden kaldırılmasını yetkili kamu kurum ve kuruluşlarından talep etmekteyiz. Bu talebimizi zikrederken kamu idaresinin kurumları arasında da ayrım yapmamaktayız. Bizler İslam’ın bizlere emrettiği adalet duygusunun gereği olarak yanlışı kim yaparsa yapsın yanlışın karşısında olduğumuzu doğru da kimden gelirse gelsin destekçisi olacağımızı beyan etmek istiyoruz. Bu doğrultu da tepkimizin ve taleplerimizin muhatapları sözde tiyatro oyunun sergilenmesine vesile olan bütün kurum ve kuruluşlardır.

Aziz hemşerilerimiz, İkinci bir konu ise: Makam Camii ve Ulu Camii arasında Tarsus Müftülüğümüzün karşısında bir mekanda alkol satışı yapıldığı, servis edildiği haberlerinin Tarsus basınına düşmüş olmasıdır. Bu konuda şehrimizin Mülk-ü Amirine sözümüz şudur:

Bu tür manevi mekanların civarlarında alkollü içecek satışının yapılması son derecede yanlıştır. Denetimlerin daha sık yapılarak gerekli tespitlerin neticesinde, milletimizin şikayet etmiş olduğu bu çirkin davranışın ortadan kalkmasıdır isteğimiz. Aziz Tarsuslular, İyilik nasıl bulaşıcı ise kötülüğün de bulaşıcı olması aynı orandadır. Bizler Tarsus halkı olarak Tarsus’umuzda yıllar öncesinde Hz. Danial A.s’nin kabrinin bulunduğu Makam Camii civarında onlarca meyhanenin olduğunu hatırlarız. Bu kötülük yuvalarının izleri hafızamızdan ve şehrimizden henüz silinmiş iken yine aynı mekanlarda alkollü içeceklerin satılmasını, sunulmasını şiddetle kınıyoruz.

Yukarıda zikrettiğimiz iki konuda da yetkililerimizden hassasiyet ile taleplerimizin gereğini yerine getirmelerini istiyoruz. Her iki menfur hadisenin çözülmesini Müslüman Tarsus halkı adına talep ederken derdimizin üzüm yemek olduğunu, bu tutum ve davranışlarımızın kaynağının inancımızın, değerlerimizin bizlere emrettiği hususlar olduğunu vurgulayarak sözümüzü Kuran-ı Kerim’den Asrı suresinin meali ile bitirmek istiyoruz.

Bismillahirrahmanirrahim;
Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, Salih amel işleyenler, birbirine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır. Şüphesiz Azim olan Allah ne güzel ne doğru söyledi.”