“Değerli Halkımız;
Hamas lideri, Şehid Mücahid İsmail Heniyye’nin 3 Ağustos’ta Gazze halkıyla dayanışma için, vicdan sahibi tüm insanları dünya genelinde gösterilere katılım daveti üzerine bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu vesileyle İslam Ümmetinin onuru aziz şehidimizin şehadetini tebrik ederiz.
Bu buluşmaların Gazze halkının ve esirlerin sesi olması, Gazze halkına uygulanan zulmün durdurulması ve esirlerin özgürlüklerine kavuşturulmasına bir çağrı olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Hem size ne oldu ki, Allah yolunda ve çâresiz bırakılan erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda (O’nun rızâsı için) savaşmıyorsunuz? Onlar ki: “Rabbimiz! Bizi halkı zâlim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sâhib gönder ve bize tarafından bir yardımcı gönder!” diyorlardı. (Nisa-75)
GAZZE! ÜMMETİN & İNSANLIĞIN İMTİHANI!
Gazze ve bütün Filistin’de insanlık tarihinin en büyük dramlarından biri yaşanıyor. Batı dünyasının ve İslam düşmanı tüm şer yönetimlerin desteğini arkasına alan Siyonist teröristler hiçbir sınır, uluslararası hiçbir hukuki ve ahlaki kural tanımadan Müslüman Filistin halkına soykırım uygulamaktadırlar. Kadın, çocuk, genç, yaşlı, hasta, sivil dinlemeden Filistin halkını vahşice katletmekte, onları açlığa mahkûm etmektedirler.
Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere şehitlerimizin sayısı yüz bine dayanmış durumdadır. Binlerce kayıp ve onbinlerce yaralı vardır. Yüzbinlercesi ise dünyanın en büyük hapishanesinde, korkunç bir muhasara altında aç ve susuz, başlarını sokacakları bir evleri olmadan, tedaviden mahrum, bulaşıcı hastalıklarla boğuşarak hayatta kalma mücadelesi vermektedir.
İşgal altındaki topraklarda, Siyonistlerin kurdukları esir kamplarında, zindanlarda tutsak edilen on binlerce Filistinli esir ise korkunç işkenceler altında tutulmakta, her türlü insani haktan mahrum bırakılmakta, tüyler ürperten uygulamalar altında yaşamaya çalışmaktadırlar. Her gün işgal altındaki zindanlardan Filistinli esirlerin şehadet haberleri gelmektedir.
Büyük şeytan Amerika’nın ve İslam düşmanı Avrupa ülkelerinin sınırsız desteğini arkasına alan Siyonistler bu vahşi saldırıları tüm İslam dünyasına yaymaya çalışmaktadırlar.
Siyonistler, İslam dünyasının başındaki korkak, ürkek liderler ve işbirlikçi yönetimlerin derin sessizliği altında bu savaşın, bu saldırı ve istilanın Batı uygarlığını koruma uğruna olduğunu haykırmaktan çekinmemektedirler.
Siyonist rejimin Başbakanı Netanyahu, Amerikan Senatosunda, tüm dünyanın canlı izlediği ve senatodaki tüm senatörlerin, milletvekillerinin onlarca defa deliler gibi alkışladığı konuşmasında, “Biz İsrail Batı dünyasının ileri cephesiyiz. Bu bir medeniyetler savaşıdır. Biz Gazze’de kazanamazsak tehlike Amerika’nın kapısına dayanır. Amerika için, Batı için kazanmak zorundayız.” ifadelerini kullanmaktadır.
Amerika, İngiltere, Fransa ve bütün Batı dünyası, dünyadaki bütün İslam düşmanı rejimler Siyonistlerin bu korkunç soykırımını tereddütsüz desteklemekte, savaş gemileriyle, uçak filolarıyla Siyonistlere fiili destek vermekte, onlar da savaşa katılmaktadırlar.
Bu savaş Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın özgürleşmesini isteyenlerle başkenti Kudüs olan büyük bir Yahudi devleti kurmak isteyen küfür cephesinin savaşıdır. Sadece Filistinlilerin savaşı değil, bu savaş bütün ümmetin savaşıdır
Ümmet bu savaşta tüm gücüyle Gazze’nin, Filistin’in yanında durmalı, Kudüs davası etrafında birleşmeli, İslam dünyasını istila etmek isteyen Amerika ve Avrupa’ya dur demelidir. Müslümanlar Gazze’de kazanmak zorundadırlar. Müslümanlar Siyonistleri yenilgiye uğratmak zorundadırlar. Eğer Siyonistler Filistin’de, Gazze’de kazanırlarsa İslam dünyasının hiçbir coğrafyası güvende olamaz.
Sıra İslam dünyasının diğer topraklarına gelmeden, bu vahşi soykırım kapımıza dayanıp çocuk ve kadınlarımız topluca katledilmeden, şehirlerimiz Amerika’nın ve müttefiklerinin füzeleri altında harabeye dönmeden Müslüman Filistin halkının yardımına koşmalıyız canımız ve mallarımızla bu mukaddes direnişin saflarına katılmalıyız.
Kürd’ü, Türk’ü ve Arap’ı ile hangi milletten olursa olsun tüm dünya halklarını Filistin davasına sahip çıkmaya, Filistin davası için bedel ödemeyi göze almaya, fedakârlık yapmaya çağırıyoruz.
Ey Müslüman halkımız! Gazze özgürleşinceye kadar, Siyonistler zelil bir şekilde yenilgiyi kabul edip vahşet ve katliamlarına son verinceye kadar, Siyonistlerin zindanlarındaki esir kardeşlerimiz evlerine dönünceye kadar tek gündemimiz Gazze olsun! Her gün meydanlarda olalım! Her türlü imkânı kullanarak yöneticilerimiz üzerinde baskı kurarak Gazze ve Filistin için onları harekete geçirmeye çalışalım.
Canımızla, malımızla, dilimizle, duamızla Filistinli kardeşlerimizin direnişine ortak olalım. Tüm gücümüzle İslam ümmetinin en azgın düşmanları olan Siyonistlere, onların destekçilerine, sahip oldukları firmalara, o firmaların ürünlerine, yerli ve yabancı olduklarına bakmadan ambargo uygulayalım. Onları ekonomik olarak çökertmeye çalışalım. Paramızla Siyonistlerin soykırımına ortak olmayalım!
Eshabı Kehf Platformu olarak bu meydanlardan tüm dünyaya haykırıyoruz; asla Müslüman Filistin halkını terk etmeyeceğiz. Gazze özgürleşinceye kadar, direniş kazanıncaya kadar meydanları boş bırakmayacak, kardeşlerimizin feryatlarını tüm dünyaya duyurmaya, acılarına ortak olmaya çalışacağız. Ne pahasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun, Siyonistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin saldırılarına, linç kampanyalarına aldırmadan Kudüs davasını omuzlayacak, bu mukaddes davaya canımızla, malımızla ve imkân bulduğumuz her şeyle sahip çıkacağız…”