Ana Sayfa Eğitim, Gündem, Tarsus, Yaşam 13 Mayıs 2024 61 Görüntüleme

“CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ”

Eğitim Emekçileri Tarsus’ta Şiddete Karşı Seslerini Yükseltti

Tarsus Yarenlik Alanı, eğitim camiasının önemli temsilcilerinin bir araya gelerek düzenlediği basın açıklamasına ev sahipliği yaptı. Eğitim İş, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitim Sen Tarsus şubelerinin birlikte organize ettiği etkinlikte, öğretmenlere yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekildi.
Öğretmenlere Yönelik Şiddete Tepki: “Artık Yeter!”

Eğitim İş Tarsus Şube Başkanı Yunus Karamık, Eğitim Sen Tarsus Şube Başkanı Bülent Keser ve Hürriyetçi Eğitim Sen Mersin İl Başkanı Talip Özdemir ve Hürriyetçi Eğitim Sen Tarsus Şube Başkanı Ali Murat Özdemir ‘in ortak yaptığı Basın açıklamasında, eğitim emekçileri, son zamanlarda öğretmenlere yönelik artan şiddet olaylarına karşı bir tepki olarak toplandı. Eğitim İş, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitim Sen’in ortak metniyle yapılan açıklamada, öğretmenlerin çalışma ortamlarında güvende olma haklarının vurgulanmasıyla birlikte, gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapıldı.

“Öğretmene Yönelik Şiddeti Durdurun!”

Açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın öğretmenlere yönelik söylem ve yaklaşımlarının şiddeti körüklediği ve öğretmenlerin can güvenliğini tehlikeye attığı belirtildi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun emeğin değersizleştirilmesine yol açtığına dikkat çekilirken, öğretmenlere yönelik şiddetin önlenmesi için acil eylemler talep edildi.

“Eğitimde Şiddet Yasası Çıkarılmalıdır!”

Eğitim emekçilerinin talepleri arasında, eğitimde şiddetle mücadele için özel bir yasa çıkarılması ve okullardaki güvenlik önlemlerinin artırılması bulunuyor. Ayrıca, şiddet olaylarıyla mücadele için somut eylem planlarının hazırlanması ve faillerin caydırıcı şekilde cezalandırılması gerektiği vurgulandı.

Eğitim camiasının ortak mesajı, öğretmenlerin güvenli bir çalışma ortamı istedikleri ve artık şiddete maruz kalmak istemedikleriydi. Eğitim emekçileri, toplumun geleceği için kritik bir rol üstlendiklerini ve bu nedenle can güvenliklerinin sağlanmasının önemine dikkat çektiler.
Milli Eğitim Bakanlığı’na Çağrı: “Okullarımız Güvenli Olmalıdır!”

Son olarak, Milli Eğitim Bakanı’na seslenilerek, okullardaki güvenlik açığının giderilmesi ve eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanması talep edildi. Eğitim camiası, şiddetin son bulması ve eğitim ortamlarının güvenli hale getirilmesi için acil adımların atılmasını bekliyor.

Basın açıklaması metninin tamamı aşağıdadır:

“ARTIK YETER! CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ!

CAN GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANSIN, GEREKLİ TEDBİRLER ALINSIN!

Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin
itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir.

Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.

Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. “Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.”
Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin
geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.


Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz;

• Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor?
• İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?
Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyorve onları çok iyi tanıyoruz.

-Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır.
– Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir.
Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar
edenlerdir.
– Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır.
Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunların eseridir. Bunun için atılması gereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir.


• Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.
• Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.
• Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır.
• Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.
• Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde
cezalandırılmalıdır.
• Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.
• Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.
• İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları
hazırlanmalıdır.
Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!
ARTIK YETER! CAN KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ “

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster