“15 Temmuz, necip milletimizin; bağımsızlığına ve özgürlüğüne olan sarsılmaz inancının, cumhuriyetine ve demokrasisine olan bağlılığının ve vatan aşkının en güçlü ifadesi olarak, milli iradenin, milli egemenliğin üzerinde hiçbir güce boyun eğmeyeceğini gösterdiği bir kahramanlık destanı olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır.
O gece, küresel şer odaklarını arkasına almış, suret-i haktan görünerek devletimizin bekasına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kastetmek gibi kirli maksatlarla yıllar içinde kamu kurumlarına sinsice sızmış olan FETÖ’nün hain mensuplarının kalkıştığı darbe girişimine karşı, Türkiye’mizin dört bir yanında milyonlarca vatandaşımız, “Halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım.” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine, dudağında tekbir, elinde bayrak, yüreğinde cesaret ile tek yürek, tek bilek olmuş, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmak için yolları, meydanları doldurmuştur.
15 Temmuz, sıradan bir gün değildir. Milletimizin tarih yolculuğunda yeniden bir kahramanlık destanı yazdığı gündür. Birliğimize, bütünlüğümüze, bağımsızlığımıza ve demokrasimize kasteden hainlere haddinin bildirildiği; azmin, yürekliliğin, kararlılığın, zillete ve korkaklığa üstün geldiği şanlı bir direniştir.
O gece, milletimizin kahraman evlatları tankların, tüfeklerin, mermilerin, bombaların önüne, kalplerindeki iman gücüyle, vatan sevgisiyle çıkmış, emsalsiz bir cesaret örneği ortaya koymuştur. Gözü dönmüş canilerin karşısında dimdik durmuş, yıkıcı, bölücü şer odaklarının, terör örgütlerinin emellerine ulaşmalarına canı pahasına izin vermemiştir.
Ülkemizin her yerinde, her kesimden, her görüşten, her yaştan, milyonlarca vatan evladı kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla geçmişteki zor günlerde olduğu gibi omuz omuza vermiştir.
Minarelerden yankılanan salalar eşliğinde birlik ve dayanışma ruhuyla meydanlara akın eden milletimiz, İstiklal Şairimizin, “Asım’ın nesli, diyordum ya, nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” dizelerinde ifade ettiği gibi vatanımız üzerinde oynanmak istenen oyunları boşa çıkarmış, yıkıcı emeller peşinde koşanların bölücü planlarını başlarına yıkmıştır.
Her karış toprağı şehit kanı ile sulanmış;
İstiklal Marşı’mızda yer alan;
“Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada Cüda.” anlayışının tezahürü olarak; canından aziz bildiği vatanını koruyan necip milletimizin Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz’a kadar bu topraklarda taşıdığı, hakim kıldığı ruh; bizi milletçe birbirimize kenetleyen, demirden silahları çelikten bir inançla yerle bir eden, emsali görülmemiş destanlar yazan, minarelerde ezan, meydanlarda iman, alçaklara korku, kurtuluşa ferman olan öyle bir ruhtur ki; Türk Milletinin tam bağımsızlığından asla ödün vermeyeceğini, asla diz çöktürülemeyeceğini her defasında tüm dünyaya göstermiştir.
O karanlık geceyi aydınlatan, milletimizin iman dolu yüreğidir. Tankların önüne yatan, silahların karşısına dikilen, vatanı için ölümü göze alan kahramanlarımız, bu milletin evlatlarının ne kadar cesur, ne kadar güçlü, ne kadar fedakar olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Cumhuriyetine aşk ile bağlı olan Türk Milletinin bu sevgisi, vatana olan bağlılığı zaferle taçlanmıştır. Vatandaşlarımızın, destansı bir direniş ortaya koyduğu 15 Temmuz, “Milletin Zaferi”dir. “Milletin Zaferi” aynı zamanda “Demokrasinin Zaferi”dir, “Birlik ve Beraberliğin Zaferi”dir, “Hilalin Zaferi”dir, “Bağımsızlığın Zaferi”dir.
Bu birlik ve dayanışma ruhu, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz aziz milletimizin ortak değerler etrafında bir araya gelerek her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini gözler önüne sermiştir.
15 Temmuz’u, gecenin karanlığında geleceğimizi karartmak isteyenleri, buna fırsat vermeyen ve karanlıkları aydınlığa dönüştürmek suretiyle destan yazan kahramanlarımızı asla unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Adı sanı ne olursa olsun, FETÖ ve benzeri yıkıcı, bölücü şer odaklarına, terör örgütlerine yönelik mücadeleyi devlet ve millet olarak en etkin şekilde devam ettireceğiz.
25.10.2016 tarihinde “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak ilan edilen 15 Temmuz’un sekizinci yıl dönümünde, o gece yaşananları unutturmamak için milli ruhu, milli şuuru her daim canlı tutarak, bu destanı gelecek nesillere aktarmayı, idrak ettirmeyi büyük bir sorumluluk olarak addetmekteyiz.
Bu vatanın evlatları olarak, gönül birliği ve elbirliği içinde daha da kenetlenecek, vatanımıza, devletimize, cumhuriyetimize, demokrasimize sahip çıkarak ülkemizin her alanda daha da kuvvetlenmesi için tarihe damga vurmuş kahraman ecdadımızın cesaret ve fedakarlığından ilham alarak milletçe var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, vatan ve millet aşkıyla çarpan yürekleriyle 15 Temmuz gecesi hain darbecilere karşı cesaretle mücadele veren, canını feda eden aziz Şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden kahraman Gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.
Hayatta olan bütün gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyorum. Yolları, meydanları dolduran, vatan nöbeti tutan milyonlarca vatandaşımıza şükranlarımı sunuyorum.
Necip Milletimizin, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü içten en iyi dileklerimle kutluyorum.
Ali Hamza PEHLİVAN
Mersin Valisi