İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 12 sanığın 8,5 yıldan 68 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Terör örgütü DHKP-C’ye finansman sağladıkları öne sürülen Beyhan Gün ve Emircan Yazıcı’nın da aralarında bulunduğu, örgütün gençlik yapılanması “Dev-Genç” ile “Armutlu alan yapılanması”nda yer aldıkları belirtilen 12 sanık hakkında 8,5 yıldan 68 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 12 sanık için hazırlanan 195 sayfalık iddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Terör örgütü DHKP-C’nin tabanını bir arada tutmak ve kamuoyunda ses getirmek maksadıyla ajitasyon ve propaganda faaliyetlerine ağırlık verdiği belirtilen iddianamede, son dönemde örgütle irtibatlı bazı kişilerin illegal yollardan Yunanistan başta olmak üzere yurt dışına çıktıkları ifade edildi.
İddianamede, terör örgütünün İstanbul başta olmak üzere yurt içinde silahlı eylem yapma yönünde planlarının olduğu ve bu amaçla uzun süredir eylem yapacak kişiyi belirlemeye çalıştığı, terör örgütüne yönelik kırsal alana düzenlenen bir hava operasyonu sırasında iki ağabeyi öldürülen Murat Gün’ün ağabeylerinin intikamını almak için eylem yapmaya gönüllü olduğu aktarıldı.
Murat Gün’ün eylem yapmak için o tarihte halen cezaevinde sözde ölüm orucunu sürdüren 3 kişiden birinin hayatını kaybetmesini beklediğine yer verilen iddianamede, Gün’ün örgütün kollarından biri olan Dev-Genç’te de faaliyet gösterdiği kaydedildi.
İddianamede, sanıkların DHKP/C ile iltisaklı tutuklu ve hükümlülerin “ölüm orucu” yaptıktan sonra gerçekleştirecekleri eylemlerle ilgili kamuoyu oluşturmak, örgüt üyelerini motive etmek ve yeni katılımlar sağlamak amacıyla Kağıthane’de “zafer evi” adı altında faaliyet gösteren adrese gittikleri anlatıldı.
Eyüpsultan’da da “direniş evi” adı altında kullanılan başka bir adresin daha olduğunu dikkati çekilen iddianamede, sanıkların söz konusu adreslerde sosyal medya üzerinden örgüte destek çağrısı yaptıkları kaydedildi.
“Örgütsel talimatlara göre hareket ettiler”
İddianamede, sanıkların örgüte destek vermek amacıyla düzenli şekilde bu evlere gittikleri, gözaltı sürecinde hiçbir evraka imza atmayan sanıkların açlık grevi yaptıkları ve parmak izi vermedikleri belirtildi.
Sanıkların gözaltına alındıktan sonra örgütle iltisaklı kişilerin sosyal medya üzerinden destek mesajlarını paylaştığı bilgisi verilen iddianamede, soruşturma sürecinde sanıkların davranışlarının örgütün “Gözaltına alındığınızda ne yapmalısınız?” kitabında yer alan talimatlara uygun olduğu ve buna göre hareket ettiklerinin değerlendirildiği ifade edildi.
İddianamede, sanıkların DHKP-C’nin “Dev-Genç” ve “Armutlu alan yapılanması” içerisinde aktif faaliyet yürüttüğünün belirlendiğine, gözaltına alınma, hastane ve adliyeye sevk işlemleri sırasında sistematik biçimde ve örgütsel tarzda hareket ederek terör örgütü lehine slogan attıklarına dikkat çekildi.
İstenen cezalar
İddianamede, sanıklar Beyhan Gün ve Emircan Yazıcı’nın, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak”, “kasten yaralama”, “terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet” suçlarından 28 yıl 7 aydan 68 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Sanıklar Ali Hasan Akgül, Beyza Gülmen, Burak Başer, Can Kaba, Dursun Göktaş, Özmen Mertkan Çim, Rukiye Serçe, Şimal Deniz, Uğurcan Gün’ün, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, sanık Şura Başer’in ise, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlarından 9 yıldan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuldu.
